CURİOSİTY (MERAK) – BİR MARS MACERASI
Ntvmsnbc’ den yararlanılarak hazırlanmıştır.
Mars, Dünya'ya en yakın gezegen olması ve su bulundurması sebebiyle insanlık için her zaman büyük bir merak konusu oldu. Acaba Kızıl Gezegen'de geçmişte yaşam var mıydı? Hatta bugün mikroorganizma seviyesinde yaşam bulunma ihtimali olabilir miydi? İşte bu soruların peşinden sayısız bilinmeyeni ortaya çıkarmak için Curiosity (Merak) keşif aracı inşa edildi. Curiosity, Mars'ın aydınlık bölgesinde kalan Gale Krateri'ne iniş yaptı. Curiosity'nin büyüklüğü çevresindeki boyutlarla kıyaslayınca ne kadar büyük olduğu bu karede çok daha iyi anlaşılıyor.
NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) mühendisleri, Eylül 2010'da Curiosity üzerinde çalışıyor. Curiosity, 8.5 ay sürecek yolculuğundan önce California'daki Jet İtiş Gücü Laboratuarı’nda son denetlemelerden geçti.
Mars'a olan 56 milyon kilometrelik yolda radyasyondan korunacak şekilde donatılan Curiosity, uzay görevlerindeki en zor inişlerden birini gerçekleştirecek şekilde hazırlandı.
Curiosity, Atlas V roketiyle 26 Kasım 2011'de Florida eyaletindeki Cape Canaveral Hava Üssü'nden Uzay'a ateşlendi ve aylar sürecek yolculuğuna başladı.
Isı kalkanı, özel tasarım devasa paraşütü ve iniş takımındaki güçlü motorları, Curiosity'nin son derece zor inişinde tek parça kalmasını sağlayacaktı.
Curiosity'nin bir özelliği, Mars atmosferine girdiği andan itibaren yere ineceği 7 dakika içinde Dünya'dan tamamen bağımsız bir iniş gerçekleştirmesiydi. Bu süre içinde, Curiosity 20 bin kilometre hızdan 0 kilometreye inmeyi başarmalı ve tek bir donanımı bile zarar görmemeliydi.
Curiosity'nin inişi, Dünya'dan oldukça gelişmiş bir sistemle takip edildi. Keşif aracı, Mars yüzeyine yaklaştıkça Dünya'ya iki farklı sinyal gönderdi. Bunlardan ilki, pembe ile gösterilen, doğrudan Dünya'ya iletilen radyo dalgaları, diğeri ise uydular aracılığıyla aktarılan Ultra Yüksek Frekans (UHF) sinyalleriydi. NASA'nın Odyssey uzay aracı UHF sinyallerini anında Dünya'ya iletirken, Mars Yörünge Kaşif Aracı (MRO), bu sinyalleri toplayarak Dünya'ya iletti.
Bir SUV büyüklüğündeki Curiosity, 10 bilimsel gözlem ve deney cihazına zarar vermeden sağ salim yere inebilmek için, sıfır hata içeren bir süreci başarıyla tamamladı.
Yere 1600 km mesafe kaldığında açılan 45 kilo ağırlığındaki dev paraşüt, 30 tona kadar taşıma kapasitesiyle Curiosity'yi yavaşlatmaya başladı. Ancak saatte 350 km hız kesen paraşüt yavaş iniş için yeterli değildi. Yere 1.5 km mesafe kalınca, en zor kısım devreye girdi ve paraşüt Curiosity'den ayrıldı, iniş motorları devreye girdi.
Curiosity alttaki resimde görülen Gale Krateri'ne indi.
Curiosity'nin 17 Ağustos'ta çektiği alttaki karede, başarılı olan ilk test sürüşünün ardından geride kalan teker izleri görülüyor.
Bir gün sonra çekilen Alttaki karede çok ilginç bir detay saklı. Bu detay, Mars kumunda beliren izlerin Mors alfabesinden bir kod saklaması. İzler sırasıyla JPL yani Curiosity'nin hazırlandığı Jet İtiş Gücü Laboratuarı’nın baş harflerini gösteriyor. Zig zagların ortasındaki düz çizgiler halinde devam eden bu desen, keşif aracının daha dikkatli bir şekilde yol alması için düşünülmüş.
2.5 milyar dolar değerindeki altı tekerli nükleer laboratuar Curiosity, sık sık kendisini fotoğraflayarak durumu hakkında yer kontrol merkezini bilgilendiriyor.
Alttaki karede Yeşil nokta, Curiosity'nin indiği yeri temsil ediyor. Mavi çember içindeki alan ise Sharp Dağı'nın eteklerini, yani asıl keşif ve deney yapılacak yeri gösteriyor.
Alttaki karede Curiosity'nin robotik kolu görülüyor. Bir nevi insanlığın Mars'taki eli. Fotoğrafta, Curiosity’nin robotik konunun ucunda yer alan ‘kule’ görünüyor. Kule, yakın-çekim kamerası Mahli'yi içeriyor. Dört LED ışığı, kameranın geceleri de çalışmasını sağlıyor. Keşif aracının MastCam kamerasıyla çekilen fotoğrafta LED ışıklar kumdan koruma amaçlı bir kapağın altında yer alıyor.
Curiosity'nin robotik koluyla bir Mars kayasına ilk kez dokunduğu an. Kayalar, Alfa Parçacık X-ray Spektrometresi (APXS) cihazıyla inceleniyor. Kaya ve toprak örneklerine APXS ile X-ray, ChemCam ile de lazer atışları yapılarak. Elde edilen kimyasal bulgular bu cihazın yardımıyla inceleniyor.
Altteki karede Curiosity'nin 21 Eylül'de gerçekleştirdiği kimyasal deney. eski bir NASA çalışanı olan Jake Metijevic'in adı verilen kaya üzerinde yapıldı. Kırmızı noktalar, ChemCam cihazından ateşlenen lazerle kayanın vurulduğu noktaları gösteriyor. Lazer deneyleriyle, Mars kayalarının kimyasal yapısı inceleniyor.
Curiosity'nin 1 Kasım'da Mars toprağından aldığı numunenin ardından bıraktığı iz. Robotik kolla toplanan bu nunume üzerinde yapılan analizler, Mars'ta organik bileşiklerin izine rastlanması sağladı. Aralık ayı başında bir hafta gecikmeli olarak yapılan açıklama, 'uzaylı' beklentilerinin çok gerisinde kaldı.
Sharp dağı yolu sadece kumdan oluşmuyor. Curiosity kayalık yüzeyler üzerinde de hareket etmek zorunda. Ancak altı tekerleğiyle bunu yapmakta hiç zorlanmıyor.
Curiosity, 'olabilir, olmayabilir' açıklamarına maruz kalan keşifleri öncesinde, Eylül sonunda büyük bir iş başardı ve 'Mars'ta su var mıydı yok muydu' tartışmalarına son noktayı koydu. Kutuplarında buz halinde su bulunduran gezegenin, bir zamanlar su akan antik bir nehir yatağı bulundu.
Plütonyum-238 ile enerji alan Curiosity, kendisine en az 14 yıl yetecek bir enerji kaynağına sahip. Curiosity'nin Navigasyon Kamerası (Nav Cam), 4 Eylül'de çektiği fotoğraf, keşif aracının ne kadar istikrarlı bir şekilde yoluna devam ettiğini gözler önüne serdi. Geride kalan teker izlerinin uzunluğu 30 metre.
Curiosity geceleri uyuyor mu? Tabii ki hayır. Mars'ın uydusu Phobos'un geçisini görüntülediği bir kare nükleer keşif aracının sürekli inceleme yaptığına bir örnek.
Mars gecesinde gökyüzü...
Ve Marsta Curiosity..
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.