GÜNEŞ DÜNYAYI ÖNCE YAKACAK, SONRA YUTACAK
Çevre, enerji ve istatistik gibi konularda yaptığı bilimsel
çalışmalarla bilinen nükleer fizikçi Prof. Dr. D. Ali Ercan, dünyanın normal
koşullarda 3,5 milyar yıl daha yaşanabilecek durumda olduğunu ancak canlılığın
bu kadar uzun süre devam edeceğinin kuşkulu olduğunu belirterek, insan kaynaklı
aykırılıklar sonucu, insan dahil tüm memelilerin azami 1 milyon yıl daha
yaşayabileceğini kaydetti.
GÜNEŞ SİSTEMİNDE YAŞANABİLİR TEK CENNETİ CEHENNEME ÇEVİRİYORUZ
İnsanoğlunun tek yaşam alanı olan gezegenimiz dünya hakkında
bir değerlendirme yapan Prof. Dr. D. Ali Ercan, dünyanın 4 milyar yıl sonra
güneş tarafından yutulacağını anımsatarak, “insanlığın 'varı-yoğu'
'beşiği-mezarı' bu küçük gezegendir: Dünyamız. Koskoca evrende ufacık mavi bir
nokta. 7 milyar homo sapiens, kendi aralarında yaşam kavgasını sürdürürken
anlamsız ve aptalca didişmelerle bu müstesna gezegeni de yaşanamaz hale
getiriyorlar. Güneş sistemimiz içerisindeki tek yaşanabilir cenneti cehenneme
çeviriyorlar” görüşünü savundu.
GELMİŞ GEÇMİŞ TÜRLERİN YÜZDE 99’U ARTIK YAŞAMIYOR
Dünyanın, şimdiye kadar beş büyük kıyamete sahne olduğunu
belirten Ercan, bunların 440, 365, 245, 210 ve en son 65 milyon yıl öncesi
meydana geldiğini ancak her seferinde yaşam yeniden yeşerdiğini kaydettiği
değerlendirmesinde, “bu tükenişlerin her birinde türlerin yüzde 80-90 kadarı
yeryüzünden silinmişti. Özetle, şimdiye kadar var olmuş, gelmiş geçmiş türlerin
yaklaşık yüzde 99'u artık yaşamıyor. Akla gelen bir soru var; yaklaşık son 2 milyon
yıldan beri var olan insan türü bu gezegende milyonlarca yıl yaşamak becerisini
gösteren ve ellerinde olmayan bir doğal afet sonucu ortadan kalkan dinozorlar
kadar doğayla uyumlu yaşamak becerisini, kolektif zekâ sahibi olduğunu
gösterebilecek mi? Ben şüpheliyim” ifadelerini kullandı.
GÜNEŞ DÜNYAYI ÖNCE YAKACAK, SONRA YUTACAK
Dünyanın güneşe yakınlık sıralamasında, merkür ve venüs’ten
sonra 150 milyon km. uzaklıkta üçüncü sırada yer aldığını vurgulayan Ercan,
“4,57 milyar yıl yaşındaki güneşimizin çevresine yaydığı enerjinin sadece 2
milyarda biri dünyamıza isabet eder ve işte bu enerji dünyadaki yaşamı olanaklı
kılar. Güneşin dünyaya verdiği 1 saatlik enerji dünyadaki tüm insanlığın bir
yılda tükettiği enerjiye eşdeğerdir. Her saniye 4,3 milyon ton maddeyi enerjiye
çevirerek ışıyan Güneşimizin daha 3,5 milyar yıllık bir ömrü var; güneşimiz
normal olarak 80 yıl yaşayacak bir insanın 45 yaşındaki durumuna benziyor.
Güneşimiz 8 milyar yıllık ışıma ömrü sonunda toplam kütlesinin sadece binde
birini bu şekilde kaybetmiş olacak! Ondan sonra o da şişerek önce bir ‘kırmızı
dev’ olacak, dünyayı önce yakıp kavuracak, sonra yutacak, ardından da büyük bir
patlamayla kütlesinin büyük kısmını evrene saçacak ve bir ‘beyaz cüce’ yıldız
halinde kalacak” değerlendirmesinde bulundu.
VÜCUTLARIMIZI OLUŞTURAN ATOMLAR GÜNEŞE KARIŞACAK
Dünyanın, eğer çok daha önce bir kozmik felakete kurban
gitmezse normal koşullarda daha 3,5 milyar yıl yaşayabilecek durumda olduğunu
kaydeden Ercan, ancak canlılığın bu kadar uzun süre devam edeceğinin kuşkulu
olduğunu belirterek, “Çok büyük olasılıkla insan kaynaklı anomaliler sonucu
gittikçe ısınan gezegende insanlar ve diğer tüm memeli hayvanlar azami 1milyon
yıl daha yaşayabilecekler. Muhtemelen 'cyborglar (biyonik insanlar) ve robotlar
bir şekilde, bir yerlerde yaşama devam edebilecekler. Dünya dışı zeki varlıklar
arayışında da -rastlanabilirse eğer- muhtemelen bu tür canlılara (!) rastlanır.
Böcekler ve bitkiler için 100 milyon yıl, mantarlar ve bakteriler için en fazla
1 milyar yıl ömür biçiliyor. Bir milyar yıl sonra virüs bile yok! Venüs
yüzeyini andıran yeryüzü, metalleri bile eritecek sıcaklıkta olacağından tüm
okyanuslar buharlaşmış durumda ve dünyamız güneşin biraz daha büyüyüp kendisini
kucaklamasını bekliyor olacak. Yaklaşık 4 milyar yıl sonra bugün vücutlarımızı
meydana getiren atomlar güneşimizin içinde olacaklar ve güneş patladıktan sonra
da ‘yıldız tozları’ halinde evren içerisine saçılacaklar. Ne güzel bir macera!”
ifadelerini kullandı.
Yusuf Yavuz - Odatv.com
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.