OSMANLI İMPARATORLUĞU BİZANS İMPARATORLUĞUNUN DESTEĞİYLE
KURULMUŞTUR!
Din ve milliyet odaklı tarih yazımının gözden kaçırdığı noktalardan biri de Osmanlı Beyliği'nin imparatorluk yolundaki gelişme çizgisinde Bizans'ın oynadığı roldür.
Yine tarihin garip çelişkilerinden biri olarak Bizans, kendisini tarih sahnesinden silecek olan Osmanlılara en büyük desteği veren devlettir.
Bunun nedeni de Bizans imparatorluğu içindeki taht kavgaları ve Orhan Bey'in bu kavgaları kendi Beyliği'nin çıkarları için akıllıca kullanmış olmasıdır.
Ama kendi dindaşlarının ve milletinin kahramanlıkları üzerinde odaklasan tarih anlayışı, bu noktanın yeterince vurgulanmasını ve tarih öğretimi içinde yer almasını engellemiştir.
Klasik tarih öğretimi içinde, neden öteki Müslüman Türk beyliklerinin değil de Osmanlı Beyliği'nin imparatorluğa dönüştüğünün açıklaması genellikle "Öteki beylikler kendi aralarında kavga ederlerken, Osmanlılar Bizans'la savaşarak büyüdüler," biçiminde yapılır.
Oysa bu yaklaşım doğru değildir.
Osmanlılar da öteki beyliklerle kıyasıya savaşmışlardır.
Ayrıca benim asıl belirtmek istediğim nokta, her ne kadar Osmanlı'nın toprak kazanması sonuç olarak Bizans'ın aleyhine de olsa, beyliğin büyüme sürecinde Bizans'ın büyük desteğinin bulunduğu ve bu hususun "resmi tarih" anlayışı içinde yeterince vurgulanmamış olduğudur.
Bilindiği gibi Osmanlıların, öteki Müslüman Türk beyliklerine olan üstünlüğü, yani kendilerine imparatorluk yolunu açan olay, Beyliğin Trakya'ya geçmesi, Rumeli'nin zenginliklerine ulaşmasıdır.
Osmanlı'nın Trakya'ya geçmesi ise doğrudan doğruya Bizans desteğiyle gerçekleşmiştir; bu anlamda Osmanlı Beyliği'ne imparatorluk yolunu açan devlet Bizans'tır.
Öykü çok ilginçtir:
Bizans, o sıralarda Yuannis Paleolog ve Yuannis Kantakuzen adlı iki imparator adayının rekabetini yaşamaktadır.
Taht kavgasında komşusu olan Osmanlı Beyliği'nin desteğini almak isteyen Kantakuzen, Orhan Bey'den yardım ister.
Orhan Bey de kızı Theodora ile evlenmek karşılığında Kantakuzen'in imparatorluğuna destek verir.
Zaten Orhan Bey'in birinci eşi de Yarhisar Tekfuru'nun kızı Holofira'dır, Müslüman olup Nilüfer Hatun adını almıştır.
Böylece Orhan Bey, Osmanlı Beyliği'nin imparatorluğa doğru olan yürüyüşünde "hanedanlar arası evlilik kurumunu" başarıyla kullanan bir devlet adamı kimliği kazanır.
Kazanır ama bizim "resmi tarih" bu olayı hemen hemen görmezden gelir. Oysa bu "damatlık" ilişkisi, sonradan iyice gelişecek, evlilikler ve tahta çıkmalar yoluyla Orhan Bey, bir başka Bizans imparatorunun, rakibinin kızıyla evlenen Yuannis Paleolog'un da bacanağı olacaktır.
Kayınpederi Kantakuzen'e Sırplar ve Bulgarlara karşı da yardım edecek ve bunun karşılığında Gelibolu'daki Çimpe Kalesi'ni alarak burayı üs olarak kullanıp Trakya'da genişleyecektir.
Bu genişleme ise Osmanlı Beyliği'ne imparatorluk yolunu açan Rumeli'nin fethi sürecini başlatır.
YILDIRIM BAYEZİT’I TİMUR’UN FİLLERİ DEĞİL, TÜRK BEYLERİNİN
İHANETİ MAĞLUP ETMİŞTİR!
Resmi tarih"in üzerinde yeterince durmadığı konulardan
biri de ünlü Ankara Savaşı'dır.
Doğu Türklerinin hükümdarı Timur ile gittikçe büyüyen ve
liderliğe doğru yürüyen Osmanlı Beyliği'nin, yani Batı Türklerinin hükümdarı
Yıldırım Bayezit'i karşı karşıya getiren bu savaş sadece Anadolu'nun değil
Bizans'ın yazgısını da çok yakından etkilemiştir.
Yıldırım Bayezit, Timur'la savaşmak için Bizans kuşatmasını
kaldırmış, böylece İstanbul'un fethi yarım yüzyıl gecikmiştir.
Ayrıca Anadolu çok uzun süre kargaşa içinde kalmış, Osmanlı
İmparatorluğu'nun kuruluşu da yarım yüzyıl gecikmiştir.
Ne yazık ki İslamcı -Türkçü "resmi tarih"
anlayışı, Müslümanlar arası çatışmaları örtbas etme eğiliminde olduğu gibi,
Türk beyleri arasındaki rekabeti de tarihin stratejik öğelerinden biri olarak
ele alma eğiliminde değildir.
Oysa Türk-İslam tarihinin en önemli dönüm noktalarının
bazıları Müslümanlar arasındaki mezhep ve devlet çatışmalarında ve Türk beyleri
arasındaki kavgalarda yaşanmıştır.
Bu dönüm noktalarından biri de Ankara Savaşı'dır.
"Resmi tarih" görüşü, Ankara Savaşı'nda Yıldırım
Bayezit'in yenilgisini çözümlerken, sisli hava, Yıldırım'ın ordusunun küçüklüğü
ve yorgunluğu, Timur'un ordusundaki fillerin savaş aracı olarak kullanılması
gibi öğelere yer verir.
Oysa asıl yenilgi nedeni, savaş sırasında, ordunun sol
kanadında konuşlanmış olan Kara Tatarlar'in Osmanlı'ya arkadan saldırması, sağ
kanadında ise Aydın, Germiyan, Saruhan ve Menteşe kuvvetlerinin Timur'un
yanında yer alan beylerinin yanına geçmesidir.
Osmanlı Imparatorluğu'nun kuruluşunda Anadolu'daki Türk
beylikleri arasındaki rekabet ve savaşlar da en az Bizans ve Avrupa ülkeleriyle
olan savaşlar kadar önemlidir ve Ankara Savaşı da o zamanın koşullarına göre
doğal olan bu Türk beylikleri arasındaki rekabet dolayısıyla yitirilmiştir.
Nitekim, tarih bilgisi (ki o dönem
Padişahları için tarih bilgisi, aile tarihi anlamını taşımaktadır) , çok
kuvvetli olan Fatih Sultan Mehmet, hem bu olaydan hem de onu izleyen kardeşler
arası taht kavgalarının belirlediği "Fetret Devrinden" önemli dersler
çıkarmış ve imparatorluğu bu derslerden öğrendikleri üzerine kurmuştur.
Prof. Emre KONGAR, Tarihimizle Yüzleşmek
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.